Din Eğitimi ve Bireysel Otonomi: Felsefî Perspektif
DOI:
https://doi.org/10.47646/CMD.2021.259Anahtar Kelimeler:
Eğitim, felsefe, din eğitimi, dinî akidelerin eğitimi, din kültürü eğitimi, tanrı tasavvuru, bireysel otonomiÖzet
İnsanın ilk ve en temel faaliyet alanlarından birisi olan eğitim, bilgi, tecrübe ve değer aktarımı olarak, modern zamanlara doğru gelindiğinde bilimsel, felsefî ve sistematik bir nitelik kazanmıştır. İnsan, kendi tecrübe ve birikimini gelecek kuşaklara, onların yararına olacak şekilde aktarmak istemiştir. Yeni nesiller bu eğitimle hayata daha sıkı tutunup daha iyi adapte olabilecekler, sosyal ve fiziksel çevreye en iyi şekilde uyum sağlayabilecekler, yeryüzünde insan olmanın anlam ve değerini daha derinden hissedebileceklerdir. İşte bu eğitim biçimlerinden biri de din eğitimdir. İbn Haldun ve Giambattista Vico’nun medeniyet ve sosyal bilimler teorisi bağlamında işaret ettikleri üzere insan ilahi bir inayet olmak üzere bizzat Tanrı tarafından eğitilmiş, bir arada yaşamanın kural ve ölçütleri kendisine verilmiştir. Buna göre Rab, insanlığın ilk ve en esas terbiye edicisidir. Bu makalede din eğitimi, (1) “dinî akidelerin eğitimi”, (2) “din kültürü eğitimi” olmak üzere iki şekilde ele alınacaktır. Dinî akidelerin eğitimi, belirli bir dinin inanç ilkeleri etrafında, o dinin içeriğinin kazandırılmasına yönelik verilir. Din kültürü eğitimi ise dinin ve inancın doğasını, felsefî ve bilimsel bir çerçevede ele alan bir eğitim olacaktır. Bu eğitime ilişkin bir ders, insanın yeryüzündeki ruhsal evrimine ışık tutan bir ders olmak üzere, diğer kültür dersleri gibi seçmeli veya zorunlu olarak okutulabilir. Dinî akidelerin eğitimi ise belirli bir dinin inanç ve yaşam ilkelerini öğreten bir ders olarak bireyin (öğrenci ve ailesi) tercihine bırakılması anlamlı olacaktır. Bu durum, dinlerin temelinde olan tolerans ve insan iradesine saygı anlayışına da uygun düşecektir. Bununla birlikte din eğitimi, bir bütün olarak devletin resmi kurumlarında verilecek bir saatlik süreyle sınırlanamayacak denli geniş boyutları olan, neredeyse baştan sona insan hayatının tümünü kuşatan bir derstir. Bu eğitim çok küçük yaşlarda ailede başlar ve bir şekilde ömür boyu sürüp gider.