Çocuklarla Felsefeye Varoluşsal Bir Bakış
Anahtar Kelimeler:
Felsefe, Eğitim, Çocuklarla FelsefeÖzet
Son yılların ilgi çeken konularından olan çocuklarla felsefenin aslında kadim gelenek içerisinde izlerine rastlanabilir. Her türlü otorite karşısında özgürleşmeyi ve hakiki terbiyeyi içine alan yapısıyla insanın insan olmak davası kadar eski olan bu meselenin çağdaş eğitimin amaç ve gereklilikleri içerisinde taze bir bakışla tekrar incelenmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu yazının konusu olarak çocuklarla felsefe, insan-eğitim-felsefe bağlamında varoluşsal bir bakış açısıyla incelenmeye çalışılmıştır. İnsan, eğitim ve felsefenin tanım ve mahiyetlerinden hareketle Türkiye’de çocuklarla felsefenin nasıl bir içerikte olması gerektiği açıklanmak istenmiştir. Kimlik, kişilik ve şahsiyet arasındaki farklara değinilerek kişinin kendi şahsiyetini inşa ederken felsefenin terbiye edici bir yol oluşuna ve çocukları felsefeyle tanıştırmak suretiyle yola koyulma eyleminin mümkün olduğunca erken başlatılması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Ayrıca çocuklarla felsefedeki temel gayenin çocuklara filozofları ve felsefi akımları tanıtmak değil, daha yaşanılabilir bir dünya kurmak için onların şahsiyet inşasında rehber olmak olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Küçük yaşlardan itibaren felsefe ile disipline edilmiş bir zihnin toplumsal önyargıları ve basmakalıp fikirleri bir süzgeç gibi eleyerek doğru ve gerçek olana yöneldiği ve böyle bir ön eleme ile felsefenin çocuklara bir etik ve estetik tavır sağladığı üzerinde durulmuştur. Etik ve estetik tavır sahibi kişi ise kendisinin ve diğer insanların bir obje değil süje olduğu bilinciyle hareket eder. Bu bilinç bir anlamda dünyanın birlik ve hoşgörü içerisinde daha yaşanılabilir bir yer olması için her insanın sahip olması gereken temel insanlık unsurudur. Bu bağlamda bilim ve sanat gibi felsefenin de insan için yapılan bir insanlık başarısı ve eylemi olduğunu söylemek mümkündür.
Bu yazıda mevcut eğitim sistemi içerisindeki bazı yanlışlıklar ifade edilerek bu yanlışlıkları aşmada felsefenin etkisine değinilmiştir. Bir takım bilgileri ezberletmek, hakikate yalnızca tek bir yoldan gidileceğini söylemek, çocuğun özgür iradesini ve kişilik özelliklerini görmezden gelmek, ona önceden tayin edilmiş bir rota çizmek ve karar verme hürriyetini test mantığı ile elinden almak tespit edilen yanlışlıklar arasındadır. Bu noktada sorgulayan ve sorgulatan yapısıyla felsefe çocuğun özgür iradesini eline almasını telkin edecek, doğruyu yanlıştan ayırması ve eleştirel düşünebilmesi için gerekli olan düşünme yetilerini canlı tutacak, hür varoluşunda ve şahsiyet inşasında ona engel olan her ne varsa mücadele etme gücü verecektir. İnsan-eğitim ve felsefe üçgeninde tekrar düşünüldüğünde çocuklarla felsefe her türlü köleliğe bir itiraz, bir yeniden doğma planı ve oluş tasarısı olarak karşımızda durmaktadır. Eğitim sistemi ve toplumda varlığı fark edilen tüm yanlışlıklar içerisinde çocuklarla felsefe dünyanın alışılagelmiş yazgısını değiştirmek için bir umut ışığı olmaya namzettir.